Son yılların en gizemli kayıp vakalarından biri olan 16 yaşındaki İlayda'nın, 7 bin 300 gündür yerel ve ulusal medyada sürekli gündemde kalmasının ardında, ailesinin yaşadığı derin üzüntü ve umutsuzluk yatıyor. Yıllardır kaybolmuş olan genç kız, yapay zeka teknolojisi sayesinde yeniden görüntülendi. Bu gelişme, kayıp kişilerin bulunmasında yeni bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor ve medyada geniş yankı uyandırıyor. Yapay zeka, üzerindeki çalışma performansı ile dikkat çekerken, İlayda'nın hikayesi de bu teknolojiye olan inancı artırdı.
İlayda, 2013 yılında İstanbul'da kayboldu. O gün, sıradan bir gün gibi görünen o gün, ailesinin hayatını kabusa dönüştürdü. Gökçe, İlayda'nın kaybolmasından ötürü yaşadığı derin acıyı her zaman dile getiriyor; “Her gün onu düşünmeden geçiremiyorum. Onu bulmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz,” diyor. Aile, İlayda'nın kaybolduğu günden bu yana 7 bin 300 gün boyunca çeşitli kampanyalar düzenledi, afişler bastırdı ve sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulundu. Kayıp çocuklar için yapılan araştırmalar, bunun yalnızca İlayda için değil, tüm kayıp bireyler için uygulanan önemli bir strateji olduğunu gösteriyor. Fakat gün geçtikçe umutlar azaldı. Ta ki yapay zeka devreye girene kadar!
Diğer kayıp kişiler için de umut veren bir gelişme olarak, İlayda'nın kayıp olduğunu gösteren görüntüler, yapay zeka aracılığıyla yeniden oluşturuldu. Uzmanlar, sosyal medya hesapları ve kaybolduğu gün ile ilgili fotoğrafları kullanarak, o dönemdeki gençliğini temsil eden bir görüntü oluşturdular. Bu çalışma, geçmişe odaklanarak İlayda'nın 2023 yılında nasıl görünebileceğini tahmin etti. Aile, bu yeni görüntü ile birlikte, belki de kızı için yeni bir umut doğduğunu düşünmeye başladı.
Bu bağlamda, yapay zeka çalışmalarının tıpkı İlayda’nın durumunda olduğu gibi kaybolan bireylerin bulunmasında ne derecede önemli bir role sahip olduğunu vurgulamak gerekir. Gelişmiş algoritmalar, kaybın meydana geldiği dönemdeki yaş ve özellikler göz önüne alınarak, genç yaşlarda kaybolmuş bireylerin görünüşlerini güncelleyebilmektedir. Peki, bu teknoloji gerçekliğe ne kadar yakın?
Uzmanlar, yapay zekanın sağladığı görünümün gerçek hayatta kesin bir temele oturmasa da, kaybolan bireylerin profilini oluşturarak herkesin dikkatini çekecek şekilde bir farkındalık yaratma potansiyeli taşıdığını belirtiyor. Daha önce kayıp kızların bulunmasına trend yaratan bu teknoloji, her geçen gün daha fazla ilgi çekiyor, uzmanlar daha fazla kayıp kişi için bu tür çalışmalara yönelmeyi amaçlıyor. İlayda'nın hikayesinin bu teknolojinin faydalarından biri olarak dikkat çekmesi, diğer ailelere umut vermektedir. Yıllarca kayıp kalanlar için yeni bir mücadele alanı doğmuştur.
Bu noktada, ailenin ve toplumun desteğiyle hayata geçirilen “Kayıp Bireyler İçin Yapay Zeka Projesi” de dikkat çekmektedir. Projenin hedefleri arasında; kayıp kişilerin profillerini güncel olarak oluşturmak ve geliştirmek, ailelere bilgi akışını sağlamak ve arama çalışmalarının koordinasyonunu güçlendirmek yer alıyor. İlayda’nın adının anılması da bu projeye daha fazla destek çekmek için bir fırsat haline gelmiştir. Sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyalar, toplumun kayıplarına olan duyarlılığını artırarak, bu tür çalışmalara destek verilmesine olanak tanımaktadır.
Bölgesel ve ulusal medya, İlayda’nın yeni görüntüsünü paylaşarak, daha geniş bir kitleye ulaşmayı başardı. Aile, bu durumun İlayda’yı bulma umudunu yeniden canlandırdığını belirtiyor. Her gönderinin ve haberin, kayıp bir bireyin yeniden hayat bulması için birer umut ışığı olduğunu bilen aile, sosyal medyada büyük bir destek buldu. Bu durum, yalnızca İlayda’nın ailesi için değil, tüm kayıp bireylerin aileleri için bir dayanak oluşturuyor.
Sonuç olarak, İlayda'nın hikayesi ve yapay zeka ile oluşturulan yeni görüntüsü, kayıp bireyler konusunda teknolojinin sunduğu olanakların altını çizmektedir. Kayıp insanların bulunmasında devrim niteliğinde bir yöntem olarak görülen bu gelişmeler, kayıp kişilere dair umutları artırıyor. Umuyoruz ki İlayda gibi kaybolan bireylerin hayatlarına yeni bir yön verecek bu tür teknolojiler, daha fazla insanın bulunduğu ve sevdiklerinin kucaklaştığı hikayelerin parçası olur.