Bayramlar, toplumumuzda birlik ve beraberliğin, mutluluğun paylaşıldığı özel günlerdir. Bu özel günlerde çocukların neşesi, büyüklerin mutluluğunu artırır. Ancak, 2023 bayramı, 36 çocuğun eksikliğiyle gölgeleniyor. Her yıl kutlanan bayramlar, bu yıl bazı çocuklar açısından hüzünlü bir tabloya dönüşmüş durumda. Peki, bu durumun sebepleri neler ve bu 36 çocuğun yaşadığı durum nasıl bir etki yaratıyor?
Bayramların en önemli özelliği, çocukların bayram heyecanını doyasıya yaşaması ve bu dönemde birbirleriyle paylaşımda bulunarak mutluluklarını artırmalarıdır. Ancak bu yıl, 36 çocuğun bayram neşesinin sönük kalmasının sebepleri üzerine dikkat çekmek gerekiyor. Bu çocuklardan bir kısmı, ailelerinin ekonomik durumu dolayısıyla bayramı kutlayacak maddi imkana sahip olamayabilir. Diğer bir sebep ise, çocukların sağlık sorunları veya ailevi problemlerden kaynaklanan olumsuz durumlar olabilir. Özellikle son dönemde artan yaşam koşulları zorluğu ve etkileri, çocukların bayram neşesinin kaybolmasına sebep olmaktadır.
36 çocuğun bayramda olmayışı, sadece onların değil, tüm toplumun ruh halini etkilemekte. Bu çocuklar, ya ekonomik sıkıntılar yaşıyor ya da ailevi sebeplerden ötürü bayram sevinçlerini yaşayacak ortamda bulunamıyorlar. Sosyal yardımlaşma dernekleri ve STK’lar, bu tür durumları göz önüne alarak çocukların bayramda karşılaşabileceği zorlukların üstesinden gelme noktasında çeşitli etkinlikler düzenlemeye çalışıyor. Fakat bu, sorunu tamamen ortadan kaldırmaktan uzak. Çocuklar, bayramda yaşanan mutluluğun, sevinçlerin ve hediyelerin, diğer çocuklarla paylaşıldığı anların dışarıda kaldıklarını hissetmekte. Bu durum, yalnızca ekonomik sıkıntıları olan ailelerin çocuklarını etkilemekle kalmıyor; sosyal adaletsizlik de bu bayramda belirgin bir şekilde hissediliyor.
Bu yılki bayramda 36 çocuğun eksik kalması, aynı zamanda toplumun daha dikkatli ve duyarlı olması gereken bir alanı da ortaya koyuyor. Toplumsal sorumluluk anlayışıyla hareket eden bireylerin ve kurumların, yeni projeler geliştirmesi ve daha fazla çocuğun bayram sevinçlerine katılabilmeleri için imkanlar sunması elzem hale geldi. Eğitimden sağlığa, ekonomik destek programlarından sosyal etkinliklere kadar geniş bir yelpazede çocukların bayram mutluluğunu artırabilecek projelerin hayata geçirilmesi, bu durumun gidişatını değiştirebilir. Unutulmamalıdır ki, çocuklar geleceğimizdir ve onların yüzlerindeki gülümseme, hepimiz için paha biçilmez bir hazine.
Bayramlar, sevdiklerimize olan bağlılığımızı güçlendirdiğimiz ve paylaşımların değersizleşmediği günlerdir. Ancak 36 çocuğun bu günlerde yaşanılan mutlulukları, sosyoekonomik durumlar nedeniyle kaybetmeleri, bizlere toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları hatırlatıyor. Eğer bayramı yalnızca bir tatil olarak görürsek, çocukların yüzlerindeki gülümsemeyi eksik bırakmış olacağız. Ailelerin, bireylerin ve toplumun bir araya gelerek çocukların hayatındaki bu önemli günlerin sevinçle dolmasını sağlama noktasında daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Sonuç olarak, bu yılki bayramda 36 çocuğun olmaması sadece bir istatistik değil; aynı zamanda toplumsal bir eksikliktir. Çocukların gülümsemeleri için atılacak adımlar, bizlere düşen bir sorumluluktur. Unutmayalım ki, her çocuk mutlu bir bayramı hak ediyor. Birlikte, aile sıcaklığının ve toplum dayanışmasının herkes için geçerli olduğu bir bayram yaşamak dileğiyle…