İngiltere’nin karanlık tarihi, bazı suçluların eylemleriyle şekillenmiştir ve bunlardan biri hiç şüphesiz ki Yamyam Hannibal olarak bilinen katildir. Gerçek adıyla David Copeland, bu acımasız suçlu, hayatının büyük bir bölümünü cam hücrede geçirerek insanları dehşete düşüren korkunç eylemlere imza atmıştır. 17 bin gün boyunca, yalıtılmış bir yaşam sürerek toplumdan uzak kalan Hannibal, ölümcül suçları ve psikopat kişiliğiyle gündemden düşmedi. İşte, bu tehlikeli şahsiyetin yaşamından kesitler ve cinayet hikayesi.
David Copeland, 1973’te İngiltere’nin Londra kentinde dünyaya geldi. Genç yaşta yaşadığı travmatik olaylar, onu ruhsal olarak derinden etkiledi ve zamanla bir suçlu haline dönüşmesine zemin hazırladı. Psikolojik sorunları ve sosyal izolasyonu, onu toplum için sürekli bir tehdit haline getirdi. Spor geçmişi ve zeka seviyesinin üst düzey olmasına rağmen, duyduğu şiddet ve intikam arzusuyla dolup taşan bir karaktere büründü. Onun hayatı aslında bir suç romanından fırlamış gibiydi ve bu hikaye, insanlık tarihinin en karanlık yanlarını gözler önüne serdi.
Hannibal, insanları avlayıp öldürdükten sonra, kurbanlarının bedenlerini parçalama eylemiyle tanındı. Bu korkunç yöntem, medyada geniş yankı buldu ve halk arasında şok edici bir üne kavuştu. 1997 yılında, Londra'nın çeşitli bölgelerinde işlediği cinayetler, onu "Yamyam Hannibal" unvanıyla anılan biridir. Polisin başlattığı geniş çaplı soruşturmalara rağmen, yıllarca kayıplara karıştı. Sonunda yakalandığında, yüzlerce sayfa delil ile yargılandı ve mahkum edildi. Mahkeme sürecinde savunması, çoğu kişiyi şok eden açıklamalar içeriyordu. Kendini savunurken, aslında insanları yok etmenin kendisini özgürleştirdiğinden bahsetti.
Hannibal'ın hikayesinin en ilginç yönlerinden biri de, mahkumiyetinin ardından geçirdiği zaman dilimi. İlk başlarda hapiste geçirdiği günler çok zorlayıcıydı, ancak zamanla yeni bir yaşam tarzı geliştirdi. Cam hücrede yaşamaya alıştı, günlük rutini ve psikolojik durumu değişti. Üstelik, burada geçirdiği süre boyunca yalnızca hayatta kalmakla kalmayıp, ayrıca kitap okuyarak ve çeşitli beceriler geliştirerek hayatını dönüştürmeye çalıştı.
17 bin gün boyunca cam hücrede yaşamış olması, Hannibal’ın zihin yapısını daha da derinleştirdi. Çeşitli psikiyatristler onunla görüşerek bu sıkı yalıtım sürecinin onun psikolojik durumunu nasıl etkilediğini anlamaya çalıştı. Bu süreçte, Hannibal’ın zihin yapısı üzerinde yapılan araştırmalar, bazı eğitimli akademisyenler ve bilim insanları tarafından ilgiyle incelendi. İnsan zihninin sınırlarını zorlarken, ona özgü bazı davranış biçimlerinin ortaya çıktığı gözlemlendi..
Sonuç olarak, Yamyam Hannibal olarak bilinen David Copeland, sadece İngiltere’nin değil, tüm dünyanın en tehlikeli katillerinden biri olarak tarihe geçti. Cam hücrede geçirdiği 17 bin gün, onu başka bir insana dönüştürdü, ancak suçları ve cinayetleri onu asla affedilemez bir varlık haline getirdi. İnsanlık olarak yaşanan bu tür olayların etkilerini ve sonuçlarını unutmak mümkün değil. Her ne kadar bazıları için bir dehşet hikayesi olsa da, diğerleri için ise hayat kurtarma çabaları veya insan psikolojisinin karanlık yönlerine dair bir araştırma olarak kalacaktır.